24 Aralık 2011 Cumartesi
L'attrait de la France en Arménie
The Laure of France in Armenia
Fransa'nın Ermeni Cazibesi
koltuk sevdası yüzünden, kendisini şebeğe çevirdi... |
22 Aralık 2011 Perşembe
Bana Herşey Yakışırda Bugün Ne Giysem?
Türk televizyonlarının son dönem yayınları ana fikirden şaşmayıp format güncellemesi yaparak izleyici kitlesiyle başbaşa...
Evlilik programlarinin sıkıcı hale gelmesi rakip kanalların da isine gelerek yine kadini tema alan programlarin yayimlanmasi kacinilmazdi...
Gündüz kusagi programlarinda atv fox flas tv bu sene de evlilik programlarinin devam ettirirken show tv ise gecen sene ki programina son vererek bana herşey yakisir adli moda programini yayina sürdu.Kanal d de show tv den esinlenerek ayni formatta olan Bugun ne Giysem adli programi yayina surdu...
Kanal d ile Show tv ayni formati islese de farkli yayin saatleriyle izleyicilere 2 kanal arasinda mekik dokutuyor...Gunde ortalama 10 saat tv karsisinda duran Turk halki ise bu durumdan hicte sikayetci degil...Aksine gunun farkli saatlerinde olmasi izleyici icin araliksiz bir tv keyfi demektir...
Oncelikle Show tv nin progrogrami Bugun ne Giysem i ele alalim.Program geregi yarismaya katilan yarismacilarin kendilerine verilen bir miktar parayla kendilerine elbise alarak ve kndilerine ozel bakim yaparak degerl jurinin karsisina cikarak kendilerini begendirmeye calisiyorlar...Juri uyeleri ise ulkenin hatta dunyanin onde gelen isimlerini barindiriyor...
Kanal d nin programi Bana Hersey Yakisir'da ise 5 yarismaci kendilerine verilen 750 tl ile harikalar yaratip kendilerini muhtesem bir gorunuse sokmak...
Genel olarak bu iki programin amaci bunlardan ibaret.
Şahislarina munhasir juri uyelerinin durum degerlendirmeleri ulke gundemini tartisircasina bir izlenim birakiyor.Hakan Akkaya,İvana Sert,Nur Yerlikaya,Uğurkan Erez'den ibaret olan Bugun Ne Giysem in jüri uyeleri ile Bana Hersey Yakisir'in degerli sunucusu ünlü modacı Cengiz Abazoğlu nun yarismaci adaylarini yorumlayip biz izleyiciler icin modanin inceliklerini ögreniyoruz.Cengiz abinin cana yakin elestirileri izleyenlerde birazcik bir tebessum tadi birakiyor.Oysaki diger yarismamiz Bugun ne giysem in jurisi genel juri kulturunun degerlerinin biraz ustundeki elestirileriyle ortam icerisinde hararet olusturarak reytinglerin de pozitif yonde isinmasina sebep oluyor...
Sonuç olarak Türk izleyicisi tv kültürünün her durumuna adapte olmuş ve öğle kusaginin tüm nimetlerini icerisine hapsederek kendilerine tv karsisinda zorlu gorevleri tamamlamayi bir borç biliyorlar...
Bir bas belasi olan ogle kusagi programlarinin simdiki versiyonlarin moda sekulerinde olmasi ogle kusak izleyicileri icin farkli bir tat veriyor.
Uyari olarak ta migren agrisiyla problemi olanlar lutfen izlemesin...
8 Kasım 2011 Salı
Su Savaşları
Gökyüzünün beyaz örtüsü,yeryüzünün siyah örtüsü işte hayatimiz bundan dolayi gri...
Sadece bir tebessümün yeteceği bir anda varolma savaşı veren ceylanın gözlerindeki yaşlar gibi olma azmi de mükafatin bir seyri olsa gerek.
Aslinda her birşeyin de sonucuna bakmadan risk almak medeniyet formatinda olabilecek olasi durumlardir.Lakin hayatin 3-5 günden ibaret olduğunu bildiğimizden,kavgalarin sifresini çözmek zor olmaz...
7 Kasım 2011 Pazartesi
Sosyal Medyada Güç Unsuru
Günümüz modern dünyasında,artık her insanın sosyal paylaşım sitelerinde bir hesabı var.
Duygularını,düşüncelerini,isteklerini,şikayetlerini,haykırışlarını ve buna benzer durumlarını bıkmadan-usanmadan yazabiliyorlar.Bir bakima aslan kesiliyor;gerçek hayatta kedi olanlar...
İsyanların,çığlıkların,nefretlerin,kolayca dile geldiği bu sosyal ağlar,kimsenin tahmin edemeyeceği bir şekilde birçok diktatörü tahtından indirmeyi başardı.Bu imkansız olaylar,bu sanal ortamlarda oluşan sinerjinin gerçek hayata yansimasiyla oluştu.
Tahrir'de,Şam'da,Tunus'ta,Trablusgarp'ta,Santiago'da ve son olarak ta Wall Street'ta meydana gelen ayaklanmalar bu sosyal medyanin gücünden bir hayli bahsediyor.Artik yavaş yavaş dünyanın başkentlerinde isyanların yayılması an meselesi.
Hükümetler de sosyal medyadan çekinir olduklarını gizlemiyorlar.Acaba bu güç bir biblo etkisi yaparak;Türkiye'ye ulaşır mı?
Neresindeyiz Biz Bu Ekonomik Krizin...
Tüm dünya 2008 yılından beri sallamasyon olan bir ekonomik bunalım içerisinde kendisini kabul etmiş durumda.Tabiki de Euro bölgesi diye tabir edilen AB, diger adiyla Hristiyan Birligi'nin pastadaki payi oldukça büyük...
Ekonomik sistemlerin merkezinde,ekonominin can damarı Batı Avrupa (AB);bu krizin başmimarı olarak göze batıyor.Nitekim Abd'nin de bu farazi gündemin ortağı olsa da Abd'ye değinmek şu an için gereksiz.
Asıl olan soru ise, şu ekonomik krizin son 3 yılında nasıl bir yol izlendiğidir.AB'nin beyni olan ve güçlü ekonomisiyle dünyanin en buyuk 3. ulkesi olan Almanya,bu krizi küçük sarsintilarla atlatsa da,AB'nin diger lokomotiflerinden İngiltere,Fransa,İtalya ise Almanya kadar şansli degiller.En vahim durumda olan İspanya,İrlanda,İzlanda,Yunanistan ve Guney Kibris'ta isler tam anlamiyla arap saci...
Bu saydigimiz ulkelerde devlet butçelerinin devamli olarak açik vermesi,enflasyonun dengesiz tavirlari,ithalat ve ihracattaki yanlis politikalar ve buna benzer bir çok vakalar yaşanmaktadır.
Türkiye'de ise yaşanmış ekonomik krizlere nispet, bu küresel krizde minimum etki oluşturacak şekilde yapılan önlemler; mevzubahis olan ülkeler için adeta bir idol olması yönünde bir atılımdır...
3 Kasım 2011 Perşembe
Efektif Olarak
Genel ekonomi muhasebesi yapmadan,acınacak haldeki Yunanistan'ın şu zor zamanları bizde nasıl bir etki bir yapıyor!
Şaka bir tarafa gerçekleri baz alarak,gerçek bir AB'nin sözümona üyeleri arasında yaşanan insaniyet duyguları acaba halka indirgenmiş midir?
artçı sarsıntılarla sallanan avrupa birliği acaba bu zor günlerinde ki yunanistana mali destek konusunda ne kadar yardımcı olabilecek?
avrupa birliğinin yaramaz çocuğu yunanistan avrupa birliğinden yapılacak büyük yardımla krizin etkilerini azaltabilecek mi?
yunanistan hükümeti geçtiğimiz günlerde aldığı bir kararla avrupa birliğinden yapılacak yardımı referanduma götürüyor.
yunan halkı bakalım bu referandumdan nasıl bir sonuç çıkaracak?
şundan hiç şüphemiz yok ki yunan hükümeti referandum sonucu ne olursa olsun avrupa birliğinden yapılacak yardıma evet diyecek. çünkü yunanistanın başka kurtuluş yolu yok!
yapılacak olan yardımın büyük bir bölümünü almanya karşılayacak.
işte şimdi karşımıza çok güzel bir soru çıktı. yardımın büyük bir bölümünü almanyanın yapması alman halkına sorulsa Almanların cevabı nasıl olurdu?
almanlar yunanistan'a yapılacak yardımın tamamen karşısında.