İlgili Kişiye ithafen deyip,kısa bir süre öncesine kadar attığım onca mesajın karşılığında aldığım cevaplarla demoralize olmanın yanında bir şok bir travma etkisi yapsan da ama hala seni...
İsmini öğrenmek istemediğim kadar, kimin nesi olduğunu beni alakadar etmeden, hangi kültürden, hangi boydan olduğunu bilmeden saf ve duru bir şekilde sana...
Popüler kültürün bir zorunluluğu olan 14 şubat katliaminda sana umarım yakın olan birisi olmaz.Onun rahatsızlığını yaşasam da, inşallah ters teper bu hissiyatlarım.
Yüzünü özlüyorum desem, biliyorum sanal alemde profil fotolarin var fakat bakmaya artık cesaretim yok Alemdağlı!
Gecenin bilmem kaçı olsa da,sana ulasabilecegim bir mail adresin olsa da artık yazmaya gücüm kalmadı.
Sana mail yerine artık buraya yazıp, kendi kendimi kontrol etmeye çalışsam da , sen diye birşey var...
Vay be...Zamanında elime kalemi alıp, bana dokunanları şöyle tehdit ederdim:"Yazarsam Ölürsün".Acımasızca yazardım kim oldukları umurumda olmadan, dağlar taşlar yerinden oynarcasına. Gün geldi devran döndü.İlgili kişiden gelen mesaj aynen şöyle:"Yazarsam canın acır." Bu nasıl bir mesaj Çekmeköy'ün hit'lisi.
Böyle bir durumda bile sana nefret beslemiyorum. O kadar saf, temiz, art niyetsiz,güzel, kaygısı olmayan, vd. ...
Keşke demek bile içimde kaldı be Nişangah'lı! Her ne olursa olsun yüzyüze iletişimin daha sağlıklı ve daha verimli olduğunu dile getirsem de bunu yapamamanın sıkıntısı oldu.
Tüm taktiklerden arınmış biri olarak; bir takım hissiyatlara kapılıp bunu dile getirmek çok zor olsa da yapmak lazım. Çünkü Kazım Kazım.
İsim öğrenmeden, tel no almadan, olabildigince doğal olarak bir muhabbet bağına girmek.Çok mu saçma ya da çok mu uçuk?
Sayın Taşdelen'li,seni unutmayacağım! Her zaman için gönlümün sağ alt köşesindesin....
13 Şubat 2013 Çarşamba
Birisi Var! Hala Aklımda Olan!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder