Atlantik Pasifik Okyanuslarını birleştirmek için Orta Amerika'daki yapay su yolu inşası başladı.
Fikir yeni değildi.16. yüzyılda bile İspanyollar -Horn Burnu'nu geçmeyi gerektirmeyen,Amerika'nın batı sahillerine ulaşmak için-,Orta Amerika'da bir kanal yapma olasılıklarını incelemiş ama iklim ve hava koşulları yüzünden projenin faydasız olacağına karar vermişlerdi.1881'de bir Fransız şirketi kanalın yapımına başladı fakat 1889'da şirketin iflası nedeniyle yarım kaldı.1903'te imzalanan bir anlaşma ile Panama,Abd'ye Panama Kanalı Bölgesi'ni ve kanalın inşası ile işletme hakkını devretti.
Çalışmaya 1904'te başlandı.Tropikal hastalıklar -başlıca sarıhumma ve sıtma- Fransız işçilerini kırıp geçirmişti ama Amerikalı liderler,aynı durumun tekrarlanmasını engellemekte kararlılardı.Amerikan tıbbi çalışanları hastalıkların nasıl taşındığını ve nasıl kontrol altında tutulacağını öğrendi ve 1906'da kanal bölgesi çalışmaya güvenli hale geldi.
40 binden fazla kişi inşaatta çalıştı.Çoğu Barbados,Martinique ve Guodeloup gibi batı Hindistan adalarından işçilerdi.Abd'den pek çok işinde başarılı mühendis,yönetici ve ustalar da getirilmişti.Demiryolu ve ağır makineler önemli gereçlerdi.1913'teki ölümüne kadar mühendis olarak çalışacak olan David Du Bose Gaillorda'nın,sonradan Gaillord Kazısı adını alacak olan Culebra Arazi alanını kazmak için 100 buharlı kürek kullanması en dikkat çekici özelliklerinden biriydi.Bölgedeki kaygan toprak ve taşlar,kazıyı projenin en zorlu kısmı haline getirdi.38 derece ve üstü sıcaklıkta çalışan işçiler,su seviyesinin 12 metre altına inmek için gerekli olan 73 milyon metre küp toprak ve kayayı çıkarmak amacıyla kaya matkabı,dinamit ve buhar küreği kullandı.Yamaçlar beklenmedik toprak kaymalarına sebep olabiliyor ve bazen de kazılan yerler sadece yamaçların ağırlığından dolayı tekrar yükselebiliyorlardı.1907'deki Cucaracha toprak kayması,yıllar boyunca devam ederek,milyonlarca metre küplük toprağı kanal çalışması yapılan bölgeye taşıdı.
81 km. uzunluğundaki Panama Kanalı 15 Ağustos 1914'te kullanıma açıldı.Hiç kuşkusuz bugüne kadarki,en büyük mühendislik harikasıydı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder